Ana içeriğe atla

Muro:Nalet Olsun İçimdeki İnsan Sevgisine (2008)

Kurtlar Vadisinin içinden yeşermiş ve filmi çekilmiş bir karakter Muro...

Bakıldığında "Örgüt" ün metropol sorumlusu olarak tanıtılmıştı ilk dizide gözüktüğünde, akabinde daha bir insan sevgisini öne çıkaran, hafif naif, hafif sakar ekibi ile daha başka bir formasyonda izleyiciye sevdirildi. Sanki içten içe senaristler, bakın bu insanlar aslında özlerinde daha saflar, başkalarının / liderlerinin yönlendirmesi ile böylesine kötü karakterler olarak karşımıza çıkıyor gibisinden bir mesaj güdülemesi ile oynamaya başladılar rollerini...

Bana baştan bu kadar sert acımasız bir örgüt üyesinin, birkaç haftada iyimser tarafının üzerine parmak basılarak dönüşüme uğratılması biraz amaçlı geldi, inandırıcı bulmadık açıkçası...

Sonrasında fimde de buna benzer traji-komedi mesaj kaygıları ile karşılaşınca, şüphelerimin ticari metalarla desteklenerek, popüler kültürün pompaladığı, "para kazanmak için her yol mübahtır, bunu dizide ilk çıkışı gaddar olan bir adamı ve ekibini maymun etmek bile olsa." şekline geldi.

Filmi izlerken çoğu kez aklınıza gelen; "özellikle planlanarak AROG la aynı dönemde ve Bayram tatiline denk getirildiği", "kopuk kopuk olan kurgunun" hiçte Kurtlar Vadisindeki bütünselliği yakalayamadığı duygusu ile takip ederken buluyorsunuz kendinizi.

Belki de istenilen ve hedeflenen çokça kişiye ulaşılması ve zorda olsa bu tipteki karakterlerin biraz daha iyimserleştirilerek insanlara zorla sevdirilmesine ulaşılmış görünüyor... açıkçası çokta samimi olmayan bir durumla karşı karşıya olduğumuzdan, ben şahsen bu plana alet olduğumdan dolayı hoşnutsuzum.

Filmi de sinamacılık açısından vasat buldum.

İzlemezseniz, vaktinizi ve paranızı kaybetmemiş olursunuz.

Yorumlar

  1. cem yılmaz ve yılmaz erdoğan'ın uyguladıkları en büyük ticari püf noktası olan "bayram öncesi film vizyona sokup kârı maksimize etmek" arayüzlü bir film olduğu aşikar evet :)

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Örgüt Nedir ? 3. Örgüt Yapısı 4. Teknoloji nedir ? 5. Görüşler 5.1 Woodward Araştırması 5.2 Aston Grubu Araştırması 5.3 New Jersey Araştırması 5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları 5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması 5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması 6. Sonuç 7. Kaynaklar 1. Giriş Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır. Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu....

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

BUMBLEBEE (2018) [Tek kişilik Transformers Show]

1980'li yıllarda tek başına kalan Bumblebee henüz çok gençtir. Nereye gideceğini bilemeyen ve kimsesi olmayan sarı autobot Bumblebee 1987 yılında sürekli kaçmakta ve saklanmaktadır. Bu süreçte güvenli liman olarak sakin bir Kaliforniya sahil kasabasına sığınmıştır. Charlie ise 18 yaşına basmak üzere olan bir genç kızdır. Bir gün Bumblebee'yi harap halde keşfeder. Çalışma ihtimali olan bir külüstür gördüğünü zanneden genç kadın onu tamir etmek için kolları sıvar. Bumblebee'yi atölyesine götüren ve üzerinde çalışmaya başlayan Charlie, amacına ulaştığında ise bu arabanın sıradan bir "tosbağa" olmadığını keşfeder. Bumblebee ile arkadaşlık kuran Charlie, en yakın arkadaşına dönüşen autobotu peşindeki decepticonlardan koruyabilmek için onunla birlikte bir maceraya atılacaktır. Transformers serisinden daha fazla nasıl para kazanırız demişler. Sonra işin içine biraz daha insancıl duygu içeren senaryo / kurgu katalım diye düşünüp, uygulamaya geçirmişler... Önceki seri film...