Ana içeriğe atla

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER

1. Giriş
2. Örgüt Nedir ?
3. Örgüt Yapısı
4. Teknoloji nedir ?
5. Görüşler
5.1 Woodward Araştırması
5.2 Aston Grubu Araştırması
5.3 New Jersey Araştırması
5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları
5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması
5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması
6. Sonuç
7. Kaynaklar


1. Giriş
Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır.
Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu. Günümüzde ise teknolojiyle ilgili problem yeniliklerin nasıl yönetileceği ile ilgilidir. Eğer yönetsel problemlere çözüm bulunmaz ise örgüt performansını kötü etkileyecek buda başka sorunların ortaya çıkmasına neden olacaktır.
Örgütte kullanılan teknoloji dolaylı olarak ta olsa yapısını etkilemekte ve yeniden oluşumlar şart olmaktadır. Örgütte kullanılan teknolojiyle yapı ile uyumlu hale getirildiğinde verimlilik kaçınılmaz olmaktadır. Eğer örgütte yeni teknoloji kullanıldığı halde hala verimlilik olmadı ise yapının değiştirilmemesinden kaynaklanmaktadır.
2. Örgüt Nedir ?
Örgüt; belirli amaçlar doğrultusunda kişilerin çabalarının ortak bir eylem için birleştirildiği yönetim işlevi; insan ve teknolojinin etkileştiği bir sistem; kişiliğini belirleyen kendine göre kültürü olan; işleri, mevkileri, çalışanları ve aralarındaki iletişimi etkileyen bir yapıdır.
Örgütün değişik tanımları yapılmıştır. C.Barnard’a göre örgüt, “ iki veya daha fazla bireyin bilinçli olarak koordine edilmiş etkinliklerinin veya güçlerinin bir sistemi” olarak tanımlamış ve bir örgütün, ortak bir amacı başarmak için aksiyona katkıda bulunmaya gönüllü, birbirleriyle iletişime girebilen bireyler olduğunda ortaya çıktığını öne sürmüştür. Schein örgütü; “iş ve iş bölümü yapılarak, bir otorite ve sorumluluk hiyerarşisi içinde, ortak amaç ya da amacın gerçekleştirilmesi için bir araya gelen insanların, gerçekleştirdikleri faaliyetlerinin ussal eşgüdümü”, Weber “ belli bir türün maksatlı ve sürekli faaliyetler sistemi”, Etzoni “belirli amaçlara ulaşmak için kurulmuş toplumsal birimler”, Marc ve Simon ise, “üyeleri arasında ilişkiden oluşan toplumsal bir yapı” olarak tanımlamışlardır.
Örgütler sosyal birer varlıktır.Örgütü oluşturan insanların amaçları,inançları,korkuları, endişeleri,işe bakış açıları,zaman ve mekan anlayışları diğerlerinden ayıran özelliklerdir.Örgütün odak noktası her zaman insan olmuştur.Örgütler ortak bir amacı gerçekleştirmek için bir araya gelirler.Örgütün amaçlarını açık bir şekilde ortaya koyması gerekmektedir.Amaçlar açık olmadığı taktirde amaçlar ve araçlar yer değiştirip, buda örgütün olumsuz sonuçlar doğurmasına neden olabilir. Örgütün amaçları, kağıt üzerinde saptanmış olabileceği gibi, uygulamada örgüt üyelerinin kendi aralarında geliştirip kabul ettikleri doğal amaçlarda olabilir.
3. Örgüt Yapısı
Örgüt yapısı, çalışanların iş ayrımının yapılması ile ilgili yapılan işlemlerin bir araya getirilmesi ve kontrol edilmesi için yapılan işlevsel bir araç olarak tanımlanır. Örgütlerde yapılan yanlış yapılanmalar işletmeler için ciddi tehlikeler teşkil edebilirler.Örgütsel yapılarla ilgili değişik sınıflamalar yapılabilir.Bruns ve Stalker’in mekanik ve organik yapısı sınıflandırması gibi.Örgüt içindeki bireylerin davranışlarının ve aktivitelerinin belirleyicisi olarak biline yapı içinde davranışların standart edilme düzeyi örgütlerin organik ve mekanik olma düzeyini belirlemektedir.Örgütte davranışların standart olma düzeyi yüksekse mekanik örgüt ,eğer standart olma düzeyi düşük ise organik örgüt yapısı mevcuttur.Organik örgüt yapılarında emir vermek değil de daha çok danışma niteliği ön plana çıkan yapılardır. Mekanik yapılarda ise, organik yapılara karşıt olarak hiyerarşik, esnek olmayan, resmi olan yapılarıdır.
4. Teknoloji nedir ?
Teknoloji; örgütün kullandığı materyali, bilgi, sermaye gibi girdileri ürün ve hizmet gibi çıktılara dönüştüren tekniklere denir. Örgütün belli bir çıktıyı ortaya çıkarabilmesi için teknolojiye ihtiyacı vardır. İşletmelerin kullandığı örgüt yapılarını nasıl etkilediği, belirli teknoloji türleri için hangi örgüt yapılarının kullanılacağına dair çeşitli yazarlar tarafında incelenmiştir.
Teknolojinin kavramlaştırılması ve yoğunlaşması açısından iki farklı yaklaşım vardır. Birincisi üretim teknolojilerindeki kavramlaştırmayla ilgilenirken, ikincisi gerçekleştirilen faaliyetlerin niteliği ile ilgili geliştirilen kavramlardır.

Üretim sistemini temel alarak teknik karmaşıklıklarla ilgili kavram geliştiren Woodward’ın yaptığı sınıflamalar teknolojinin üretim sürecindeki etkileri, üretimde kullanılan teknoloji ve ürünlerin çeşitliliği ile ilgilenir.
Teknik karmaşıklıklarla ilgilenenler ise Aston Grubu ve Khandawalla teknolojini üç bileşenden oluştuğunu ileri süren Khandawalla’ya göre özetlemesi aşağıdaki gibidir.
-Örgütlerin girdi-dönüşüm süreci-çıktı aşamalarında tanımladıkları iş akış teknolojisi
-Girdilerin çıktılara dönüşmesini sağlayan işlem teknolojisi
-Bilgi girdilerinin çıktılara dönüşmesini sağlayan bilgi teknolojileri
5. Görüşler
5.1 Woodward Araştırması
Araştırmacılar bu çalışmalarında daha önceki teorilerde ortay konan “her yerde ve her koşulda en iyi ve tek bir örgüt yapısı mevcuttur.” İddiasını test etmişlerdir. Araştırma sonuçları bu iddiayı doğrulayınca ellerindeki verileri inceleyip, teknoloji ve örgüt yapısı üzerinde çalışmaya başlamışlardır.
Woodward’ın çalışması örgüt yapısı açısından önemli bir yere sahiptir. Teknolojinin örgüt üzerinde önemine dikkat çekmiştir.Wood ward’ın araştırması Durumsallık Yaklaşımı denen dönemin başlangıcı olmuştur.Woodward araştırmasının ilk aşamasında İngiltere’nin South Essex 110 firmanın %91’i üzerinde inceleme yapmıştır.
-İşletmenin tarihi
-Geçmiş birikim ve süreçleri
-Üretim yöntemleri
-İşletmenin yapısı ve ticari başarısını rakamlarla belirleyip,
Araştırma sonucunda işletmeler arasındaki farklılıkların kullanılan teknoloji türü “üretim yöntem ve süreçleri” ile ilgili olduğunu buldu. İşletmeler kullandıkları teknolojilere göre sınıflandırılıp, aşağıda açıklamaları yapılmıştır.
Birim Üretim: Müşteri siparişlerine göre sınıflandırmayı ortadan kaldırıp, profesyonel işgücüne gerek olduğunu vurgulamıştır.
Kitle Üretimi: Benzer ürünlerin kitleler halinde üretildiği üretim tipidir.
Süreç Üretimi: Girdi sabit olup, üretim süreklidir.
5.2 Aston Grubu Araştırması
Örgüt ile teknoloji arasındaki ilişkiyle ilgili bir diğer araştırma da İngiltere’de Aston Üniversitesinde ki bir grup bilim adamı yapmıştır. Bilim adamlarına göre örgüt yapıları, örgütün amaçları, kaynakları iş ve çevresinden etkilenmektedir. Örgütteki yöneticilerde apıyı etkilemektedirler.
Aston Grubuna göre teknoloji iş akış entegrasyonudur. Wooodward örgütü incelerken modal teknolojiyle ilgilenirken, Aston grubu örgütteki birim teknolojiyle ilgilenmiştir.
Aston grubunun ulaştığı sonuçlar şöyledir: birimlerin kullandığı teknoloji işlerin kendiliğinden yürümesini yönelmişse,teknoloji ne kadar sabit belirlenmişse, birimlerin nasıl bir organizasyon yapısına sahip oldukları,standart kuralların kullanıldığı sonucuna varılmıştır.Sonuçlar Woodward’ın ki ile aynı çıkmıştır.Ancak Woodward’ın araştırmasına ek olarak örgütün büyüklüğü ile örgüt yapısı arasında önemli bağlantılar olduğu belirlenmiştir.
Aston grubuna göre, örgüt yapısı küçük ise Woodward’ın öne sürdüğü modal teknoloji, örgüt yapısı büyüyüp karmaşıklaştıkça ise birim teknoloji önem kazanmaktadır.
5.3 New Jersey Araştırması
Mülakat tekniğine dayalı olarak, imalat işletmelerinde Woodward ve Aston Grubu çalışmalarını neden birbirinden farklı çalıştığını anlamaya yönelik bir çalışmadır.Önceki çalışmaların teknoloji alanındaki ayrıştırmalarını bir araya toplayarak, bu ayrıştırmanın işletme büyüklüğü ile anlam kazanıp kazanmadığı üzerinde çalışma yapmıştır.
5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları
İngiltere’de 2. Dünya savaşından sonra 1950’li yıllarda Tavistock Enstitüsünden Erick Trist ve K.W.Bamforth tarafından yapılan çalışmadır. Kömür ocaklarında yapılan kömür çıkarmada uygulanan teçhizat ve yöntem değişikliğinin çalışanlar üzerindeki etkilerini belirlemeye çalışmıştır. Bu araştırmanın en önemli yanı bağımsız olan teknoloji ile bağımlı, yönetimsel değişken olan örgüt arasındaki değişkenleri ortaya koymaktı. Ayrıca teknolojik değişkenlerin çalışanların sosyal ilişkilerini nasıl etkilediğini ve biçimsel olmayan örgüt yapısını nasıl etkilediğini göstermiştir.
5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması
James Thompson örgütün kullandığı teknolojiyi üç grupta sınıflandırmıştır. Thompson’a göre kullanılan temel teknoloji örgüt yapısını belirleyen en önemli unsurdur. Bu teknoloji sayesinde örgütteki girdiler çıktılara dönüşmektedir. Thompson’a göre teknolojinin en önemli fonksiyonu karşılıklı bağımlılık ve işlemlerin organize edilmesidir. Örgütteki işlemlerin parçalara ayrılıp ve sonradan birleştirilmesi gerekmektedir.Thompson temel teknolojiyi üçe ayırmıştır.
-Çözümleyici Teknoloji: Birbirinden bağımsız birimler birbirlerine çeşitli işlemler nedeniyle bağlanmaktadırlar. Bu teknolojini karmaşıklığı zaman ve yer olarak aynı zamanda çok kişiye hizmet vermekten kaynaklanmaktadır.
-Bağlı Teknolojiler : Standart ürünlerin üretilmesinde işlemlerin birbirini takip eden teknoloji izlemesidir. Üretim işleminin tekrarlanması, teknolojinin kusurlu yönlerinin bulunmasına insanların kendi hareketlerini incelemesine olanak sağlamıştır. Bu nedenle standartlaşma ve planlama önem kazanmıştır.
-Yoğun Teknoloji :Örgütün işi başarabilmesi yapılan işlemlerde kullanılan tekniklerin birbirine bağlı olmasıdır. Bu nedenle yoğun teknoloji kullanan örgütler için en uygun organizasyon yapısı organik yapıdır.
5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması
Perrow’un bu çalışması örgütün kullandığı teknoloji ile örgüt yapısı arasındaki ilişkiyi açıklığa kavuşturmaktır. Perrow amaçları gerçekleştirmek için yapılan işlemleri ikiye ayırmaktadır.
Rutin İşler:Bu işleri yapmak için tekniklerin var olduğu, metod ve teknikler konusunda belirsizliğin az olduğu durumdur.
Rutin Olmayan İşler: Az miktarda metodun bulunduğu ve bu metodların başarılı olup olmayacağının bilinmediği, yapılacak birçok işe rağmen girdilerin standart olmadığı durumdur.
Perrow’a göre çeşitli sorunlarla karşılaşan ve sorunları çözmeye yönelik teknikleri olmayan örgütler rutin olmayan teknolojileri kullanacaklar ve bu örgütler organik yapıya sahiptirler.
Örgütlerin özel amaçlarını geçekleştirmek için teknolojik dönüşüm süreci örgütsel teknolojinin göstergesidir. Yani örgütsel girdilerin çıktılara dönüşme sürecine örgütsel teknoloji adı verilir. Örgütsel dönüşüm süreci içerisinde makinelerle birlikte çeşitli tekniklerin yer aldığı örgütsel teknolojiler kullanırlar. Örgütlerin farklı çıktılarına bakılarak kullanılan teknolojinin değişik boyutlarda kullanıldığını anlamaktayız. Örgütsel teknolojinin her üretim birimi için açılanması oldukça zor bir iştir. Örgütsel teknolojiler imalat teknolojisi ve hizmet teknolojisi diye ikiye ayrıştırılmıştır.



İmalat Teknolojisi:
Gerekli hammaddelerin ve yarı mamullerin bir araya getirilerek amaca uygun dönüşüm sürecinden geçirilerek istenildiği gibi fiziksel çıktılar haline getirilirken kullanılan teknolojiye denir.
Hizmet Teknolojisi:
Temel çıktısı fiziksel bir ürün yerine soyut nitelikte bir grup ekonomik aktivite olan işletmelerin kullandığı teknolojiye denir.
Bazı örgütlerde her iki teknolojinin de kullanıldığına rastlanmaktadır. Örgütlerde girdi-süreç-çıktı aşamalarında alt bölümlerde dahil olmak üzere değişik teknolojilerin kullanıldığı gözlemlenmektedir. Örgütlerin mal ve hizmet üretimine yönelik olarak dönüşüm sürecinde gerçekleşen tüm değişikliklere bütünsel teknoloji denmektedir. Örgütteki her bölümün kullandığı teknolojinin farklı nitelikte olmasına bölümsel teknoloji denmektedir.
Teknolojinin örgütler üzerindeki etkileri makine-kaynak-işgücü düzeyinde etkinlik ve verimlilik artışı; birey-grup-toplum düzeyindeki tutum ve davranışların şekillenmesine yönelik psikososyal ve sosyoteknik çalışmalar üzerinde etkileri vardır. Örgütlerde her bölüm kendi faaliyetleri içerisinde değişik teknolojiler kullanmaktadırlar. Genel olarak faaliyet teknolojisi kabul edilen üretim teknolojisi örgütsel yapının belirleyicisi olarak kabul edilmekte ve faaliyet teknolojisinin yapı içerisinde ilişkide bulunduğu alt sistemler üzerinde sınırlı etkilere sahip olduğu bilinmektedir.
İş dünyasında yaşanan değişimler, belirsizlik ortaya çıkartan örgütler üzerinde büyük engellere neden olmaktadır. Bu engelleri aşmak ve örgütlerin amaçlarına ulaşabilmesi için teknolojiden yararlanmaları gerekmektedir. Teknoloji, örgütler üzerinde rekabet açısından önemli olmakla birlikte, rekabetle ilgili problemlerin çözümlenmesine yarar sağlamaktadır. Rekabet neticesinde örgütlerde değişim kaçınılmaz olmaktadır. Teknoloji sayesinde üretim bölümünde yapılan değişim tüm yapının da değişimini tetiklemektedir.Örgüt değişime uyum sağlamalıdır. Çünkü örgütteki yönetim yapısı dahil tüm yapılarda değişim şart olacaktır. Teknoloji gerek örgütlerdeki çıktıları değiştirmesi, gerekse işletme performansını artırması nedeni ile değişken durumdadır.
Çağdaş örgütlerde, pek çok sorunların çözümünde teknolojiden faydalandığı kaçınılmaz bir gerçektir. Değişim yöntemleriyle ilgili yapılan araştırmalarda teknoloji yardımıyla mümkün olduğu ortaya konmuştur. Bu değişimlerle birlikte örgütlerde ki pek çok yönetici bu değişimlerin yetersiz kaldığını gördüklerinden, teknolojik değişmelerle birlikte örgüt yapısının ve süreç değişimlerini gerçekleştirmeye odaklanmıştır. Eğer örgütler teknolojiyi sadece küçük kısımlarda değişiklik için kullanırlarsa ve değişikliklerin tamamını dikkate almazlarsa başarısız olacakları aşikardır.
Teknoloji aşanındaki değişim ve gelişimlerle birlikte, örgütlerde küçük verimlilik artışları yerine, örgüt içinde ve dışında bütünleşmelere neden olacak esnek ağlar gibi temel işlev üstlenmektedir.1970-1980 yıllarında teknolojinin görevi, örgütte çalışanlar aracılığı ile makineler arasında dağıtımı gerçekleştirirken, gelişen teknoloji sayesinde artık farklı görüşler, örgütsel tasarım ve süreçlerini olması gerektiği yönünde değişikliklere başlamıştır.
Örgütleri yapı ve girdi-çıktı aşamalarında değişime zorlayan teknolojinin değişmesi, bilginin dağılması ve ürün eskimelerinin hızlanması gibi durumlar incelendiğinde, bunların teknoloji ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Teknolojinin en önemli özelliği örgütlerin ne şekilde yönetileceği, çalışanların işlerini nasıl yerine getireceği ve örgütün ne şekilde yapılandırılacağı üzerinde durmasıdır.
Gelişen teknoloji sayesinde örgütler bütün değişikliklerin birbirine bağlı olduğu ve genel durumu görmesini sağlayan bütünleşik sistemler haline gelmiştir. Teknolojinin örgüt yapısına girmesi ile değişiklikler gözlemlenmektedir. Değişikliklerden sonra örgütler karar verme ve denetimde eş zamanlılık, bundan dolayı olaylara kısa zamanda olaylara hakim olma gibi özelliğe sahip olmuştur. Örgütlerdeki koordinasyon da çalışanların işi olmaktan çıkıp makinelerle hiç hatasız şekilde işlemeye başlamıştır. Teknolojinin etkileri örgütün dağınık veya toplu bir şekilde yerleşmesine de bağlıdır.Teknoloji sayesinde bilgisayarlar dağınık yapıdaki örgütlerin bilgilerini bir araya toplayıp yönetimin karar almasını zorlaştıracak etkenleri ortadan kaldırmaktadır.
Teknoloji örgüt yapısına etkin bir şekilde yerleştiğinden beri iş stratejilerinde değişiklikler olmuştur. Özellikle tekrar işleme, zaman genişletme, taşınabilirlik, tekrar kullanım gibi stratejilerde değişiklikler olmuştur.
Örgütlerin büyümesiyle birlikte dönüşüm süreci içerisinde faaliyetler çeşitlenir ve farklılaşırken, örgüt yapıları içinde uzmanlaşmaya dayalı bölüm sayıları artmaktadır. Bu durumda örgütleri ilişkin durumların belirlenmesinde güç bir durum haline gelmektedir. Örneğin; örgütteki insan kaynakları bölümü işe alım için teknolojiyi kullanırken, finans bölümü alacakların takibi için teknolojiyi kullanmaktadır. Teknolojide gelişmelerden sonra bilgiye ulaşmak eskiye göre çok daha hızlıdır. Başarılı örgütlerin yeni teknolojiyle birlikte yönetim süreci örgüt dizaynı ve örgüt kültürünün oturtulmasını sağlamıştır. Örgüt ile teknoloji arasındaki ilişkiyi açıklamakta diğer çevresel değişkenlerde önemlidir. İşletmenin faaliyette bulunduğu endüstri dalı ve sektör içerisinde teknolojik değişim yaratma hızı, işletme büyüklüğü, işletmelerin hitap ettikleri pazar ve pazar içerisindeki rekabet düzeyi ile ürünün pazardaki yeri, üretimin imalat yada hizmet üzerinde odaklanması, teknolojinin örgüt yapısı içerisinde ele alındığı düzey, firmanın faaliyet süreci ve kurumsallaşma gibi konular inceleme yapılırken dikkate alınması gerekir.
Teknolojinin örgüt yapısı üzerindeki etkilerini incelemeler imalat işletmesi ve hizmet işletmesi açısından farklı şekillerde ifade edilmektedir.
İmalat İşletmeleri Düzeyinde:
Bu alanda en iyi tanınan çalışma Woodward’ın araştırmasıdır. Daha sonra yapılan kimi çalışmalar bütünsel teknolojinin yapı ile ilişkilendirilemeyeceğini ifade etse de, destekleyici yönde bir çalışma yapılmıştır. Bunlardan en iyi bilineni Khandawalla’nın yaptığı çalışmalardır. Khandawalla’nın Amerika ve Kanada’da yaptığı araştırmalardan çıkan sonuçlar Woodward’ın sonuçları ile büyük oranda paralellik gösterdiği gözlemlenmiştir.
Hizmet İşletmeleri Düzeyinde:
Hizmet işletmelerinin imalat işletmelerinden farklı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ilk ortaya koyanlar Aston Grubudur. Hizmet teknolojilerinin örgütsel yapı ve kontrol üzerinde en belirgin farklılığı müşteriyle ilişkide bulunacak bütünüyle teknik esaslı çalışanlara gereksinim duymasından kaynaklanmaktadır. Bu düzeyde çalışanların müşteriyle kuracakları ilişkilerin miktarı örgütlerin sınıflandırılmasında ortak bir kriter olarak kullanılmaktadır. Çalışanların nitelikli olması gerekliliği, hitap edilen müşterinin çeşitliliği ve ziyaret sıklığının farklılığı, sunulan hizmetin standart nitelik taşımaması gibi çeşitlilik ve belirsizlik unsurları hizmet örgütlerinde hem teknolojik hem de yapısal anlamda belirgin kalıpların uygulamayacağını ifade etmektedir. Bundan dolayı hizmet işletmelerinde teknoloji ile örgütsel yapı arasındaki ilişkiler daha azdır. Teknolojiyle ilgili ayrıntılı ve yaygın destekleyici yada karşı çıkan çalışmalar imalat işletmelerinde daha fazladır.

6. Sonuç
Teknolojik gelişmelerin toplumsal düzen üzerinde ne kadar etkili olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Her yeni gelişme toplumdaki değer yargılarından yaşam düzenine kadar çok önemli bir yer almaktadır. Örgütlerin en önemli özelliklerinden biri de amaçladıkları ve amaçlarını gerçekleştirirken kullandıkları teknolojidir. Teknoloji örgütteki her şeyi etkileyecektir. Bunlar; örgütte nasıl işlerin yapılacağı, bu işlemlerin hangi çalışanlar tarafından yapılacağı, çalışanların hangi özellikleri taşıyacağı, kişisel mi grup halinde mi çalışacakları, üretilen ürünlerin miktarı ve kalitesi, haberleşmedir. Genel olarak ele almak gerekirse teknolojinin örgüte girmesi ile birlikte kişiler, gruplar, yönetim şekli, örgütsel ilişkiler etkilenmektedir. Bakıldığında en iyi örgüt yapısı sadece belli başlı örgüt ilkelerinin uygulanması ile değil de, teknolojiyi örgüt yapısında ne denli kullandığı ile alakalıdır.
Ulusal gelişmişlik düzeyi, ulusların kullandıkları teknoloji birikimleri ve teknolojiyi ne şekilde kullandıkları ile belirlenmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde, bilginin kullanılmaya hazır hale getirilmesi ve uygulamaya aktarma derecesi kullanılan teknoloji ile alakalıdır. Örgütlerdeki teknolojiyle ilgili bazı uygulamalar şunlardır; ar-ge çalışmalarının fazlalığı, teknolojik iş birliği, teknolojik farklılıkları bilme, teknoloji parkları, teknolojik değişimin hızı, oranı, sıklığı, teknoloji transfer olanakları, örgütlerin faaliyet alanları, kuruluşları ve işleyiş süreçleridir.
Teknoloji tüm dünyada gelişen bir sektördür. Ayrıca kendi dışında birçok sektöre de etkileri olmaktadır. Sektördeki yeniliklerden örgütler ciddi anlamda etkilenmektedirler. Diğer taraftan teknolojinim örgüt yapısına girdiğinden beri ülkelerin büyümesinde gözle görülebilir bir fark olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Gelişen teknoloji tüm mesleklerde ve örgütlerde vazgeçilemez bir kaynak ve araç durumuna gelmiştir. Bunun nedeni ise rekabet ortamında diğer örgütlerden daha önde olma isteğidir. Günümüzde örgütler ciddi karalar alırken teknolojiden yararlanmadan yapamaz duruma gelmişlerdir. Çünkü gelişen teknoloji sayesinde ülke ekonomisi etkilenmekte, teknik ilerleme ve fikirlerin ortaya çıkmasına, yeni iş imkanlarının doğmasına, birbirlerinden uzakta bulunan kişilerin iletişimde bulunmasını kolaylaştırmıştır. Gelişen teknoloji ile birlikte örgütlerde üretilen ürünlerin maliyetlerinin düşürülmesi ve ürünlerin daha hızlı dağıtımı sağlanmıştır. Teknoloji iş dünyasındaki uzaklıkları azaltmış faaliyetlerin daha iyi programlanmasını sağlayıp zamandan tasarruf sağlamıştır.
Yaşadığımız çağda rekabet gerçek bir durum olmakta ve teknolojik anlamda değişim önem kazanmaktadır. Yaşanan değişim önceki yıllardaki gibi değildir. Artık değişim teknolojik anlamdaki yeniliklerdir. Teknolojik yeniliklerle birlikte ekonomik, sosyal, kültürel pek çok değişiklikler doğurmuştur. Rekabet ortamından dolayı örgütlerdeki yeniden yapılanma baskıları yaratmış ve yönetim anlayışları güncellenmiştir.Teknolojinin etkisinin örgütlerde ortaya çıkmasından bu yana yapılan işin niteliklerinin değişimine, kariyer gelişimine ve mavi yakalı çalışan yerine bilgili çalışanların anlayışına göre bir anlayış gelişmiştir.
Teknoloji sayesinde örgütlerde üretimden tutunda yönetime kadar çeşitli bölümlerde değişik avantajlar sağlamaktadır. Bu durumda dolayısıyla ülke ekonomilerinde olumlu farklar yaratmaktadır. Dolayısıyla teknoloji dünya ekonomilerinin bütünleşmesi üzerine lehine çalışan bir faktördür.













7. Kaynaklar
1. Örgüt Nedir, Mehmet Tuncer,2006
2. Örgüt Kültürü Nedir ?, Dinçer,1990
3. Bilişim Teknolojilerinin Örgütsel Dönüşüm Üzerine Etkileri, M.Şerif Şimşek, Rıfat Iraz, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
4. Deniz Börü, Durumsallık Yaklaşımı Açısından teknoloji ve Organizasyon Yapısı Arasındaki İlişkiler , Basılmamış Doktora tezi, M.Ü.Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul,1999
5. TEKNOLOJİ, ÖRGÜT YAPISI VE PERFORMANS ARASINDAKİ İLİŞKİLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA, Halis DEMİR , Tarhan OKAN, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 10 (1) 2009
6. Bilişim Teknolojilerinin Yönetsel ve Örgütsel Etkisi, Sabahat BAYRAK KÖK, Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi Dergisi Yıl: 2006 Sayı: 2
7. APROWSKI G., (2005) “Bilgi Yönetimi Bilgi Depolamak Değil…”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

Microsoft Ürünlerinde Action Pack Lisans Çözümü

Eğer Microsoft Çözüm Ortaklığı anlaşmanız var ise çeşitli lisanslama avantajlarından faydalanma şansınız var... Action Pack Lisans çözümü de bunlardan birisi... konuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için buradaki adresi ve içerik içinse burasını kullanabilirsiniz ... İşe yarıyor.