Ana içeriğe atla

Ramazan & Oruç & Sahur denklemi

Ramazan ayının başlaması ile beraber "oruç" bünyelerde çeşitli tepkiler verilmesine neden oluyor...

Özellikle benim gibi, sahura kalkmadan, tüm gün aşırı efor sarf edip, iftara kadar dayanmaya çalışır iseniz, biraz hayalperest olduğunuzu vücudunuzun verdiği çeşitli uyarılarla anlayabilirsiniz.

Bkz. Aşırı Acıkma hissi...
Bkz. Açlığa bağlı kan şekerinde düşüş ve bunun tansiyon (kan basıncı) değerlerine yansıması gibi...

Kıssadan hisse, siz siz olun; Sahura kalmadığınız günlerde kendinizi çok zorlamayın...

Bünye limitlerinin zorlanmasından çokta hoşnut olmuyor...
1-2 defa idare ettikten sonra, uyarı noktasında tavrını çok net sergiliyor :)

Sağlık Bakanlığınında bu noktada yayınladığı resmi duyuruyu okuduğunuzda konunun hassasiyetini daha tıbbi olarakta algılamak mümkün...
Merak edenler buraya tıklayabilirler...

Herkesin Mübarek Ramazan ayını en içten dileklerimle kutlar,
Hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Örgüt Nedir ? 3. Örgüt Yapısı 4. Teknoloji nedir ? 5. Görüşler 5.1 Woodward Araştırması 5.2 Aston Grubu Araştırması 5.3 New Jersey Araştırması 5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları 5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması 5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması 6. Sonuç 7. Kaynaklar 1. Giriş Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır. Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu....

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

BUMBLEBEE (2018) [Tek kişilik Transformers Show]

1980'li yıllarda tek başına kalan Bumblebee henüz çok gençtir. Nereye gideceğini bilemeyen ve kimsesi olmayan sarı autobot Bumblebee 1987 yılında sürekli kaçmakta ve saklanmaktadır. Bu süreçte güvenli liman olarak sakin bir Kaliforniya sahil kasabasına sığınmıştır. Charlie ise 18 yaşına basmak üzere olan bir genç kızdır. Bir gün Bumblebee'yi harap halde keşfeder. Çalışma ihtimali olan bir külüstür gördüğünü zanneden genç kadın onu tamir etmek için kolları sıvar. Bumblebee'yi atölyesine götüren ve üzerinde çalışmaya başlayan Charlie, amacına ulaştığında ise bu arabanın sıradan bir "tosbağa" olmadığını keşfeder. Bumblebee ile arkadaşlık kuran Charlie, en yakın arkadaşına dönüşen autobotu peşindeki decepticonlardan koruyabilmek için onunla birlikte bir maceraya atılacaktır. Transformers serisinden daha fazla nasıl para kazanırız demişler. Sonra işin içine biraz daha insancıl duygu içeren senaryo / kurgu katalım diye düşünüp, uygulamaya geçirmişler... Önceki seri film...