Ana içeriğe atla

Diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum? nedenlerini merak edenlere...

 shutterstock_668199106.jpg

“Diyet yapıyorum ama kilo veremiyorum” cümlesini sık sık kuruyorsanız, işte buyurun nedenleri…

  • Kilo almak veya kilo verememek bazı kişiler için içinden çıkılamayan kısır bir döngü haline gelir. "Dikkat ediyorum ama hala kilo veremiyorum" diyorsanız aşağıdaki faktörlerden herhangi birini yaşıyor olabilirsiniz. 

    1. Hipotroidi: Tiroid hormonları iştah, vücut ağırlığı ve metabolizma üzerinde etkilidir. Yavaş çalışan tiroit hastalarında metabolizma yavaşladığı için yağ yakımı zor olur. Kilo problemi sık yaşanır.
    2. Anemi: Vücut, demir ihtiyacını yeterince karşılayamadığı için metabolizmayı yavaşlatır. Yavaşlayan metabolizma yağ yakamaz. Eksik demirin yerine konulması gerekir.
    3. İnsülin direnci: Fazla karbonhidratlı besin tüketimine bağlı gelişen insülin direncinde kanda insülin miktarı fazladır. İnsülinin kan şekerini normale getirmesi; şekeri yağa dönüştürüp depolamasıyla olur. Bu yüzden kanda ne kadar çok insülin o kadar yağ deposu demektir. İnsülin salınımı azaltarak yani karbonhidrat kısıtlı beslenilmediği sürece direnç kırılamayacak ve kilo verilemeyecektir.
    4. Polikistik Over Sendromu: Kadınlarda görülen bu sendrom genelde gözden kaçar. İnsülin direncinin eşlik ettiği bu sendromda, yağ yakımı ve kilo vermek için insülin salınımının az olması gerekir. 
    5. D vitamini düşüklüğü: Vücuttaki birçok mekanizmayı etkilediği gibi obezitenin sebepleri arasında olduğunu gösteren birçok çalışma vardır.
    6. Yetersiz uyku: Doyma ve tokluk sinyali gönderen leptin hormonunun salgılanması azalır ve kontrolsüz besin tüketimine sebep olur.
    7. Stres: Özellikle kronikleşmiş stres, kortizol hormon salınımına neden olur. Kortizol hormonu yağ depolamakta ustadır. Aynı zamanda stresli kişiler seratonin ve dopamin salınımı artırabilmek için yağlı ve karbonhidratlı besinlere yönelirler. Bu yüzden stresin azaltılması gerekir.
    8. Az su tüketimi:  Susuzluk açlık hissi ile karışır. Bu yüzden az su tüketen kişilerin iştahı daha açıktır. Aslında öğün saatleri dışında açlık hissettiklerinde 1 bardak su tüketmeleri açlık hissiyatını baskılayacaktır. Yemeklerden yarım saat önce içilen 2 bardak su ise iştah kontrolünüzü sağlayıp yemekleri ölçülü yemenize yardımcı olacaktır.
    9. Alkol kullanımı: Alınan kaloriye bağlı kilo artışı yaşanır. Ayrıca alkolün karaciğer üzerinde yarattığı toksik yükten kurtulabilmek için fazla çalışan karaciğer, yorulur ve kilo vermenize engel olur.
    10. Hareketsizlik: Alınan ve harcanan kalori dengesini tutturabilmek için, kas kütlesini artırıp metabolizmayı hızlandırmak için stres seviyemizi azaltıp yağ bağlamayı azaltmak için hareketli olmak gerekir.
    11. İlaç kullanımı: Sistemik hastalığı olanların kullandığı ilaçlar, mide asit düzeyinden bağırsak florası bozukluğuna kadar birçok olumsuz sonuç doğurur. Sistemik olarak bozuk vücut kilo vermekten çok kendini tamir etmeye çalışacağı için kilo vermekte zorlanılır.

    Bu faktörlerin dışında alınan kalori ve harcanan kalori dengesi de önemlidir. Eğer harcadığınızdan daha çok kalori alıyorsanız bu vücutta yağ olarak depolanır. Bunun yanında alınan kaloriden bağımsız

    • Kalorinin nereden geldiği (yağ, karbonhidrat veya protein ağırlıklı)
    • Yemeğin yenme zamanı (kahvaltı veya öğle yemeğini atlayıp akşam fazla yemek)
    • Yemeği yeme şekli (az çiğneyip hızlı yemek) gibi faktörler de kilo verememenizde çok etkilidir.

    Kilo verememek birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerin belirlenip tedavi edilmesi kilo vermenize büyük katkı sağlayacaktır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Örgüt Nedir ? 3. Örgüt Yapısı 4. Teknoloji nedir ? 5. Görüşler 5.1 Woodward Araştırması 5.2 Aston Grubu Araştırması 5.3 New Jersey Araştırması 5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları 5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması 5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması 6. Sonuç 7. Kaynaklar 1. Giriş Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır. Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu.

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

Microsoft Ürünlerinde Action Pack Lisans Çözümü

Eğer Microsoft Çözüm Ortaklığı anlaşmanız var ise çeşitli lisanslama avantajlarından faydalanma şansınız var... Action Pack Lisans çözümü de bunlardan birisi... konuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için buradaki adresi ve içerik içinse burasını kullanabilirsiniz ... İşe yarıyor.