Ana içeriğe atla

New York'ta Beş Minare (2010)


Film konu olarak :
"Kırmızı bültenle aranan ve ismi fenomene dönüşen radikal dinci bir örgütün lideri Deccal kod adlı suçlunun Amerika’da yakalandığı bilgisi gelir. Teşkilatın en başarılı iki polisi Amerika’ya suçluyu teslim almaya giderler. Bundan sonrası kolay gibi görünür ama hiçbir şey göründüğü gibi değildir. İstanbul, New York, Bitlis üçgeninde geçen hikaye, yakın dönemin Türkiye’sini sorgularken, 11 Eylül sonrası Amerika ve dünyanın İslam ile olan paranoyasının altını çizecektir."
şeklinde yer alıyor basın bültenleri ve tanıtımlarda...


Aslına bakarsanız vaad ettiklerini gösteren bir kurguya sahip, ancak belli başlı sıkıntıları da yok değil...

Özellikle hikaye örgüsü ve senaryonun gelişimi zaman zaman yavaşlıyor, başlangıçta yaratılan hollywood filmi izliyorsunuz hissi, filmin ortalarından sonra kaybolmaya başladıktan sonra, zaten sonunda türk filmi klişeleri ve mesajı ile bitmesi beklentileri boşa çıkarır nitelikte...

Madde bazlı iyi ve kötü taraflarını incelersek;


+ Hollywood-vari başlangıç, oyuncu ve mekan kullanımı,
+ Aksiyon sahneleri açısından Türkiye koşullarının üzerinde performans,
+ Farklı 2 konuyu tek potada eritme çabası
+ Görsel yönetmenlik
filmin pozitif kısımları...

- Polis merkezinde yapılan üst seviye bir toplantıda kapının kapalı bile tutulmasına gerek duyulmaması,
- Mahsun'un yanlış yaptık amirim demesine sadece bağırarak insani bir tepki ile geçiştirilmesi,
- Sorguda yorulan herkesin gitmesinin akabinde Mahsun'un zıpkın gibi icraata devam etmesi,
- Süreklilik ve akıcılık açısından temponun genel olarak doğru ayarlanamaması.

İşin özü Mahsun geçmiş yapımlarına nazaran biraz daha farklı bir dala el atmış, lakin diğer filmlerdeki etkileyiciliği açıkçası ben bulamadım,
Elbette ki bu ortalamanın üzerinde bir sinema deneyimi yaşamazsınız manasına gelmiyor, herkesin faklı mesajlar çıkarabileceği tarzda bir son ile karşılaşması olası...
7/10

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Örgüt Nedir ? 3. Örgüt Yapısı 4. Teknoloji nedir ? 5. Görüşler 5.1 Woodward Araştırması 5.2 Aston Grubu Araştırması 5.3 New Jersey Araştırması 5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları 5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması 5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması 6. Sonuç 7. Kaynaklar 1. Giriş Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır. Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu....

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

Kabuktaki Hayalet - Ghost in the Shell

Kabuktaki Hayalet - Ghost in the Shell Mamoru Oshii imzalı, 1995 yapımı ünlü animasyon filmi Ghost in the Shell'in live-action uyarlaması olan film 9. birlik özel görev gücünün başında yer alan, özel operasyonlardan sorumlu benzersiz insan-saybörg hibritin hikayesini konu alıyor.  Kendisini en tehlikeli suçluları durdurmaya adamış olan 9. Birlik, tek amacı Hanka Robotic’in siber teknolojideki girişimlerini yok etmek olan bir düşmanla karşı karşıyadır.  Ünlü Kodansha Comics manga dizisinden esinlenilen filmin yazarı ve illüstratörü Masamune Shirow. Filmin oyuncu kadrosunda Scarlett Johannson, Takeshi Kitano, Juliette Binochet, Michael Pitt, Pilou Asbæk, Kaori Momoi yer alıyor. Filmi izlemeden önce trailer'ına bakanlardansanız, benim gibi bu yapım için beklentileriniz yüksek olabilir. Açıkçası ana karakter olarak Scarlett Johansson u da görünce iyice güzel bir film bekliyordum, ancak hayal kırıklığı yaşadığımı üzülerek ifade etmeliyim. Robocop'un daha...