Bu sezonun ilk bölümünü izlediğimde sözel olarak paylaştığım bir teori vardı...
>
"Bu işi ancak dinsel temaları baz alarak ve bunun üzerine inşa ederek toparlayabilirler... "
Son bölümde de açıklandığı üzere iddaa etmiş ve arkadaşlarla paylaşmış olduğum biçimde konunun ilerliyor olması açıkçası beni şaşırtmadı.
Temel olarak Hristiyanlığın TESLİS (üçleme) inancı çerçevesinde şekle kavuşturulan bu bölümde - iyi * kötü - savaşı, inancın bu savaşta bağımsız ve özgür biçimde karar vermesi gerektiği vurgulandı.
Mısır'daki Mitolojik dönemlerden beri devam eden bu inanışa dair bazı açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz
Bilindiği üzere iblis tanrının huzurundan kovulduktan sonra ademoğullarına kıyamete kadar yanlış tarafı seçmeleri için her türlü alengirli davayı kullanabileceği yetkinliği mevcuttu. Hür irade ile ademoğulları isterlerse - iyi * kötü - arasındaki bur tercihi kendileri belirliyorlardı.
Lost'un içeriğinde yer alan Jacob ve Black Smoke'ta bu savaşın iki tarafını temsil ediyor, seçilmiş olarak adlandırılan, adaya o ya da bu şekilde gelen kişilerde işin doğru biçimde yürütülmesi ve gücün karanlık tarafı olan black smoke (mib) un rahatça dünya çapında eylemlerine bir nebze olsun taş koymak adına çaba sarfediyorlar. Bir nevi üç kutsal dinin temsilcilerini tasvir ediyorlar gibi algılayabiliriz.
Yaşanan diyalog ve sahnelerde bunu destekler nitelikte birçok örnek görmemiz mümkün ;
1. Black Smoke - Özgür Kalmak istiyorum serzenişi - Bkz. ebediyette rahatça takılmak var iken, bu ademoğullarını kandırmaya çalışmak çok sıkıcı baba tribi.
2. Şarap Şisesi Muhabbeti - Tıpa & Mantar Kavramı Bkz. şarabı üçte biri uçuncaya kadar kaynatma. = TESLİS
3. Real Others yani koruyucu olarak adlandırılan ve Charles Widmore ile takılan
tiplerin Hristiyanlıktaki Yehova ŞAhitlerine yaptıkları gönderme : http://tr.wikipedia.org/wiki/Yehova_%C5%9E%C3%A2hitleri
4. Adada yer alan heykel ve statülerin burada anlatılanlara benzerliği gayet açıktır.
Genel itibari ile daha 6.sezonun başında tahmini ile geliştirilen teorinin, dizi bazında real biçimde karşımıza çıkması ilginç bir durum oldu... Bakalım sonraki dönemlerde bizi doğrular nitelikte neler çıkacak ?
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilÖncelikle detaylı ve kilit noktalara değinilen teorini paylaştığın için teşekkürler...
YanıtlaSilDizinin asıl içeriği ortaya çıktı ve maalesef
ana konu bilimsel veya bilim kurgu öğesi değil,
dinsel. İyi kötü; yani tanrı ve şeytan.
(şeytanın kökeni ve tanrının zıttı. Onun
yarattığı şeytan kavramı tam karşılamıyor bu
ikilemi bence) :) Finalde MIB nin Jacob un
verdiği şarap şişesini kırması manidardı. Bunun
adanın batmasıyla bir ilişkisi olduğu açık.
Böylece karanlık yani Black smoke yani MIB
serbest kalacak ve tampon olan adanın bir
fonksiyonu kalmayacak. Tam olarak böyle ifade
edilemez belki ama Jacob un şarap-kötülük
ada-tampon benzetmeleri ile MIB nin şişeyi
kırması ilişkili . Kara dumanın adadan
çıkmaması gereken şey olduğunu anladık eskiden
insandım, tutsağım lafları hikaye yani çünkü
ada karşıt güçlerin, aydınlık ve karanlığın
doğrudan savaştığı bir arena insanlarsa sadece
piyon bu savaşta. Tabi Jacob değiştirilebiliyor
ve misyonunu başkası devralabiliyor yani MIB yi
adada tutma görevini. Değiştirilmez, MIB ye
izin verilirse kötülük tüm insanlığa yayılacak.
Jacob ölünce de bir şans var yani MIB Jacob u
öldürmeyi başarırsa misyonlarını öğrenene dek
adaylara dokunamıyor ve doğrudan Jacob u
öldürme hakkı yok aralarındaki anlaşmada. Yani
olayın kökü insana dayanıyor MIB yani karanlık,
yani şeytan insanı küçümseyen tipik karşıt
ilahi güç. Bunun için kendini kısıtlamayı,
insana şans tanımayı ve ona yardımcı olmayı
reddediyor. Onları kandırıp her istediklerini
veriyor fakat aslında onları esir alıyor,
kendisi gibi hapsediyor ve isttediklerini
aldıklarını sanmalarını sağlıyor bu rüya içinde
yani bir gelişim sağlayamıyor cehennem denilen
karanlığın içinde onlar da yok oluyorlar.
(matrix gibi) Jacob ise onları
geliştirmek,potansiyellerini arttırmak neler
yapabileceklerini anlamalarını sağlamak yani
şeytanın karamsarlığını ve yıldırıcılığını
aşmalarını istiyor. Dolayısıyla bunu kendileri
yapmazlar yolunu bulamazlar ise MIB yani
şeytan, onların aciz olduğu konusunda haklı
çıkacağı için doğrudan doğruya ne yapacaklarını
söylemektense onları kurtarabilmek için ölümü
göze alarak kendini de feda edebiliyor (Jesus
Christ -İsa yani tanrı-insan, kurtarıcı,insan
kılığında dolaşıp, onların hatalarının
kefaretini üstlenerek feda olan) Jacob bu
noktada ikna edici ve gerçekçi daima.
Aldananlar yani MIB ile gidenler kısır döngüye
mahkum edilmişler. MIB sonsuza dek aydınlığı
karartmaya çalışacak çünkü herkesi öldürmekten
başka çaresi yok. Adayları da öldüreceğim
senden sonra dedi Jacob a. Jacob da güldü iyi o
zaman buyur şarap, zamanını boşa harca. Çünkü
bunun sonu yok gerçekten de. Dolayısıyla
şeytanın bu konuda ikna olması gerekiyor
insanın da iyi şeyler yapabileceğine dair ve
orada tutulmasının nedeni de bu yani aslında bu
olumsuz bakışı karamsar ve güvensizliği
nedeniyle şeytan yani MIB, kendi kendini mahkum
ediyor ve özgürlüğüne kavuşamıyor. Ancak şiddet
ve korku yoluyla tüm insanlık içinde panik
yaratarak, tüm insanlığı esareti altına
almasına da izin yok, çünkü doğası gereği zayıf
bir varlık insan ve korkusundan ilk tepkisi
kendini ölümden korumak olacaktır ne olursa
olsun. Bu da Jacob un yani aydınlığın kuralı.
Gücünü doğrudan üzerlerinde kullanamazsın,
yanlışsın. Onların harika olduğunu görmüyor
musun diye binlerce yıldır huysuz ve
insanlardan sıkılmış, onları yok etmek,
varlıklarının saçma olduğunu düşünen eski
arkadaşını ikna etmeye çalışıyor adada.
Şu
YanıtlaSildurumda Richard da haklı olarak “iyi güzel de
sen karışmayınca o karışıyor onu kim
durduracak” diye sorduğu an Jacob onu yeni
mesih, yani kendi ardılından önceki vaftizci
(İsanın yolunu açan ve onu müjdeleyen vaftizci
yahya, John the Baptiste) yapıverdi sen durdur
örgütle anlamında benimle köprü kurup. Son
durum gösteriyor ki, Jack Shephard Jacop
adaylarının en güçlüsü. Belki de 6 sı birden
Jacob un misyonunu yüklenecek onu şimdiden
bilemiyoruz, muhtemelen aralarından biri en öne
çıkıp yeni Jacob olsa da diğerlerini de korumuş
olacak. Adada ölen kişilerin kurtuluşu da buna
bağlı ayrıca. Dahası ölüp dirilenlerin yani
Benjamin, Sayid gibi neden karanlık olduğu da
ortaya çıkıyor, enfeksiyon denilen lanetli iken
ölenlerin yani lanet kalkmadan ölenlerin
yeniden yaşama döndüğünde aydınlık kalma
ihtimallerinin olmaması gene burda da incile ve
kutsanmışlığa gönderme var. Nihai sonuç olarak
iyi kötü savaşını izliyoruz yani tanrı şeytan,
MIB, Jacob mücadelesi. MIB nin
büyüzü,öldürülemeyen, Jacob un görece bazen
zayıf gibi görünen insani ve ölümlü oluşunun
bir önemi yok o zaten cehennemin kapısında
kötülüğü yani inançsızlığı, yani insana,
dolayısıyla şeytanın insana olan
inançsızlığının, aynı zamanda gelişime olan
inançsızlığı ile şeytanın tanrıya da karşı olan
inançsızlığının ve ihanetinin bertaraf
edilmesinden sorumlu her kim olursa olsun. Yani
insanın kaderi de buna bağlı. Dizinin ana
teması bu çıktı hay aksi. Bence oysa MIB yani
şeytan haklı ve sağlam konuşuyor. Rahat bırak
bizi, uğraşma ne olacaksa olsun senin büyük
planının parçası olmaktan bıktık, gitmek
istiyoruz buradan diyor. İnanç gereği tabi
finalde haksız çıkarılıp ilahi mutlu son ile
herkeze ilahi teselli sunup mutlu edecekler
filmde ben de bi gidin ya gene mi hıristiyan
dininin kul-köle ahlakı ve kader propagandası
diye sinir olacağım. Finalde Locke da göründü
gelmiş hemen her yerde birden tabi, şeytan ya
:) Bundan sonraki bölümler insanlığın kötülüğü
alt ettiği çabalar olarak geçecek ve nihai
sonuca gelinecek. Lost bu bölüm ile konusunu
sonlandırmıştır ve başka bir sürprizi
kalmamıştır bundan böyle. Gerisi artık, zaman
çarkının, MIB Jacop karşıtlığının, adanın eski
ziyaretçilerinin bu temaya uydurulacağı
ayrıntılarla süslenecektir. Hiç sanmıyorum ama
umarım yanılırım. :)
Katkıların ve geniş biçimde yaptığın açılımların için çok teşekkürler... :)
YanıtlaSilHer daim yorum ve fikirlerini bekliyoruz.