Ana içeriğe atla

Lost S06E09 Hakkında






Bu sezonun ilk bölümünü izlediğimde sözel olarak paylaştığım bir teori vardı...





>




"Bu işi ancak dinsel temaları baz alarak ve bunun üzerine inşa ederek toparlayabilirler... "





Son bölümde de açıklandığı üzere iddaa etmiş ve arkadaşlarla paylaşmış olduğum biçimde konunun ilerliyor olması açıkçası beni şaşırtmadı.


Temel olarak Hristiyanlığın TESLİS (üçleme) inancı çerçevesinde şekle kavuşturulan bu bölümde - iyi * kötü - savaşı, inancın bu savaşta bağımsız ve özgür biçimde karar vermesi gerektiği vurgulandı.








Mısır'daki Mitolojik dönemlerden beri devam eden bu inanışa dair bazı açıklamalara buradan ulaşabilirsiniz





















Bilindiği üzere iblis tanrının huzurundan kovulduktan sonra ademoğullarına kıyamete kadar yanlış tarafı seçmeleri için her türlü alengirli davayı kullanabileceği yetkinliği mevcuttu. Hür irade ile ademoğulları isterlerse - iyi * kötü - arasındaki bur tercihi kendileri belirliyorlardı.

Lost'un içeriğinde yer alan Jacob ve Black Smoke'ta bu savaşın iki tarafını temsil ediyor, seçilmiş olarak adlandırılan, adaya o ya da bu şekilde gelen kişilerde işin doğru biçimde yürütülmesi ve gücün karanlık tarafı olan black smoke (mib) un rahatça dünya çapında eylemlerine bir nebze olsun taş koymak adına çaba sarfediyorlar. Bir nevi üç kutsal dinin temsilcilerini tasvir ediyorlar gibi algılayabiliriz.

Yaşanan diyalog ve sahnelerde bunu destekler nitelikte birçok örnek görmemiz mümkün ;


1. Black Smoke - Özgür Kalmak istiyorum serzenişi - Bkz. ebediyette rahatça takılmak var iken, bu ademoğullarını kandırmaya çalışmak çok sıkıcı baba tribi.

2. Şarap Şisesi Muhabbeti - Tıpa & Mantar Kavramı Bkz. şarabı üçte biri uçuncaya kadar kaynatma. = TESLİS

3. Real Others yani koruyucu olarak adlandırılan ve Charles Widmore ile takılan
tiplerin Hristiyanlıktaki Yehova ŞAhitlerine yaptıkları gönderme : http://tr.wikipedia.org/wiki/Yehova_%C5%9E%C3%A2hitleri



4. Adada yer alan heykel ve statülerin burada anlatılanlara benzerliği gayet açıktır.


Genel itibari ile daha 6.sezonun başında tahmini ile geliştirilen teorinin, dizi bazında real biçimde karşımıza çıkması ilginç bir durum oldu... Bakalım sonraki dönemlerde bizi doğrular nitelikte neler çıkacak ?

Yorumlar

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle detaylı ve kilit noktalara değinilen teorini paylaştığın için teşekkürler...

    Dizinin asıl içeriği ortaya çıktı ve maalesef
    ana konu bilimsel veya bilim kurgu öğesi değil,
    dinsel. İyi kötü; yani tanrı ve şeytan.
    (şeytanın kökeni ve tanrının zıttı. Onun
    yarattığı şeytan kavramı tam karşılamıyor bu
    ikilemi bence) :) Finalde MIB nin Jacob un
    verdiği şarap şişesini kırması manidardı. Bunun
    adanın batmasıyla bir ilişkisi olduğu açık.
    Böylece karanlık yani Black smoke yani MIB
    serbest kalacak ve tampon olan adanın bir
    fonksiyonu kalmayacak. Tam olarak böyle ifade
    edilemez belki ama Jacob un şarap-kötülük
    ada-tampon benzetmeleri ile MIB nin şişeyi
    kırması ilişkili . Kara dumanın adadan
    çıkmaması gereken şey olduğunu anladık eskiden
    insandım, tutsağım lafları hikaye yani çünkü
    ada karşıt güçlerin, aydınlık ve karanlığın
    doğrudan savaştığı bir arena insanlarsa sadece
    piyon bu savaşta. Tabi Jacob değiştirilebiliyor
    ve misyonunu başkası devralabiliyor yani MIB yi
    adada tutma görevini. Değiştirilmez, MIB ye
    izin verilirse kötülük tüm insanlığa yayılacak.
    Jacob ölünce de bir şans var yani MIB Jacob u
    öldürmeyi başarırsa misyonlarını öğrenene dek
    adaylara dokunamıyor ve doğrudan Jacob u
    öldürme hakkı yok aralarındaki anlaşmada. Yani
    olayın kökü insana dayanıyor MIB yani karanlık,
    yani şeytan insanı küçümseyen tipik karşıt
    ilahi güç. Bunun için kendini kısıtlamayı,
    insana şans tanımayı ve ona yardımcı olmayı
    reddediyor. Onları kandırıp her istediklerini
    veriyor fakat aslında onları esir alıyor,
    kendisi gibi hapsediyor ve isttediklerini
    aldıklarını sanmalarını sağlıyor bu rüya içinde
    yani bir gelişim sağlayamıyor cehennem denilen
    karanlığın içinde onlar da yok oluyorlar.
    (matrix gibi) Jacob ise onları
    geliştirmek,potansiyellerini arttırmak neler
    yapabileceklerini anlamalarını sağlamak yani
    şeytanın karamsarlığını ve yıldırıcılığını
    aşmalarını istiyor. Dolayısıyla bunu kendileri
    yapmazlar yolunu bulamazlar ise MIB yani
    şeytan, onların aciz olduğu konusunda haklı
    çıkacağı için doğrudan doğruya ne yapacaklarını
    söylemektense onları kurtarabilmek için ölümü
    göze alarak kendini de feda edebiliyor (Jesus
    Christ -İsa yani tanrı-insan, kurtarıcı,insan
    kılığında dolaşıp, onların hatalarının
    kefaretini üstlenerek feda olan) Jacob bu
    noktada ikna edici ve gerçekçi daima.
    Aldananlar yani MIB ile gidenler kısır döngüye
    mahkum edilmişler. MIB sonsuza dek aydınlığı
    karartmaya çalışacak çünkü herkesi öldürmekten
    başka çaresi yok. Adayları da öldüreceğim
    senden sonra dedi Jacob a. Jacob da güldü iyi o
    zaman buyur şarap, zamanını boşa harca. Çünkü
    bunun sonu yok gerçekten de. Dolayısıyla
    şeytanın bu konuda ikna olması gerekiyor
    insanın da iyi şeyler yapabileceğine dair ve
    orada tutulmasının nedeni de bu yani aslında bu
    olumsuz bakışı karamsar ve güvensizliği
    nedeniyle şeytan yani MIB, kendi kendini mahkum
    ediyor ve özgürlüğüne kavuşamıyor. Ancak şiddet
    ve korku yoluyla tüm insanlık içinde panik
    yaratarak, tüm insanlığı esareti altına
    almasına da izin yok, çünkü doğası gereği zayıf
    bir varlık insan ve korkusundan ilk tepkisi
    kendini ölümden korumak olacaktır ne olursa
    olsun. Bu da Jacob un yani aydınlığın kuralı.
    Gücünü doğrudan üzerlerinde kullanamazsın,
    yanlışsın. Onların harika olduğunu görmüyor
    musun diye binlerce yıldır huysuz ve
    insanlardan sıkılmış, onları yok etmek,
    varlıklarının saçma olduğunu düşünen eski
    arkadaşını ikna etmeye çalışıyor adada.

    YanıtlaSil
  3. Şu
    durumda Richard da haklı olarak “iyi güzel de
    sen karışmayınca o karışıyor onu kim
    durduracak” diye sorduğu an Jacob onu yeni
    mesih, yani kendi ardılından önceki vaftizci
    (İsanın yolunu açan ve onu müjdeleyen vaftizci
    yahya, John the Baptiste) yapıverdi sen durdur
    örgütle anlamında benimle köprü kurup. Son
    durum gösteriyor ki, Jack Shephard Jacop
    adaylarının en güçlüsü. Belki de 6 sı birden
    Jacob un misyonunu yüklenecek onu şimdiden
    bilemiyoruz, muhtemelen aralarından biri en öne
    çıkıp yeni Jacob olsa da diğerlerini de korumuş
    olacak. Adada ölen kişilerin kurtuluşu da buna
    bağlı ayrıca. Dahası ölüp dirilenlerin yani
    Benjamin, Sayid gibi neden karanlık olduğu da
    ortaya çıkıyor, enfeksiyon denilen lanetli iken
    ölenlerin yani lanet kalkmadan ölenlerin
    yeniden yaşama döndüğünde aydınlık kalma
    ihtimallerinin olmaması gene burda da incile ve
    kutsanmışlığa gönderme var. Nihai sonuç olarak
    iyi kötü savaşını izliyoruz yani tanrı şeytan,
    MIB, Jacob mücadelesi. MIB nin
    büyüzü,öldürülemeyen, Jacob un görece bazen
    zayıf gibi görünen insani ve ölümlü oluşunun
    bir önemi yok o zaten cehennemin kapısında
    kötülüğü yani inançsızlığı, yani insana,
    dolayısıyla şeytanın insana olan
    inançsızlığının, aynı zamanda gelişime olan
    inançsızlığı ile şeytanın tanrıya da karşı olan
    inançsızlığının ve ihanetinin bertaraf
    edilmesinden sorumlu her kim olursa olsun. Yani
    insanın kaderi de buna bağlı. Dizinin ana
    teması bu çıktı hay aksi. Bence oysa MIB yani
    şeytan haklı ve sağlam konuşuyor. Rahat bırak
    bizi, uğraşma ne olacaksa olsun senin büyük
    planının parçası olmaktan bıktık, gitmek
    istiyoruz buradan diyor. İnanç gereği tabi
    finalde haksız çıkarılıp ilahi mutlu son ile
    herkeze ilahi teselli sunup mutlu edecekler
    filmde ben de bi gidin ya gene mi hıristiyan
    dininin kul-köle ahlakı ve kader propagandası
    diye sinir olacağım. Finalde Locke da göründü
    gelmiş hemen her yerde birden tabi, şeytan ya
    :) Bundan sonraki bölümler insanlığın kötülüğü
    alt ettiği çabalar olarak geçecek ve nihai
    sonuca gelinecek. Lost bu bölüm ile konusunu
    sonlandırmıştır ve başka bir sürprizi
    kalmamıştır bundan böyle. Gerisi artık, zaman
    çarkının, MIB Jacop karşıtlığının, adanın eski
    ziyaretçilerinin bu temaya uydurulacağı
    ayrıntılarla süslenecektir. Hiç sanmıyorum ama
    umarım yanılırım. :)

    YanıtlaSil
  4. Katkıların ve geniş biçimde yaptığın açılımların için çok teşekkürler... :)

    Her daim yorum ve fikirlerini bekliyoruz.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Günümüzde Gelişen Teknolojinin Örgütlerin Yapı ve İşleyişleri Üzerindeki Etkisi

İÇİNDEKİLER 1. Giriş 2. Örgüt Nedir ? 3. Örgüt Yapısı 4. Teknoloji nedir ? 5. Görüşler 5.1 Woodward Araştırması 5.2 Aston Grubu Araştırması 5.3 New Jersey Araştırması 5.4 Tavistock Enstitüsü Çalışmaları 5.5 James Thompson ‘un Temel Teknolojiler Sınıflaması 5.6 Charles Perrow’un Rutin/ Rutin Olmayan İş Sınıflaması 6. Sonuç 7. Kaynaklar 1. Giriş Yeni teknolojiler, günümüzde yeni örgütlerin kurulmasını sağlamakta veya kurulu olan örgütlerin yapılarını değiştirmesinde neden olmaktadır. Ayrıca işletmeler arası rekabetin artmasına da neden olmaktadır. Çalışanların işi yapma şekli değişip, örgüt için daha faydalı duruma gelmişlerdir. Artık örgütlerde çalışanların yapması gereken işler, teknoloji sayesinde daha kısa zamanda ve sıfıra yakın hatayla yapılmaktadır. Örgütlerde yeni teknolojinin kullanılmasının birçok fayda olması yanında problemlere de yol açmaktadır. Önceleri örgüte yeni bir alanda teknolojiyle ilgili bir değişiklik yapıldığında teknik problemler ortaya çıkabiliyordu.

Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı (2008)

Aslında ben küçüklüğümden ber böyle "Indiana Jones" tarzı filmleri severim... Neden derseniz, bu tür yapımlarda hem tarih bilginizi güncelliyor (göreceli de olsa) hem de ufak tefek aksiyonel yaklaşımlar ile anlık heyecanlar yaşayabiliyorsunuz. Serinin son filmi olan "Indiana Jones :Kristal Kafatası Krallığı " konu olarak aslında bir nevi X-Files tarzında bir yaklaşımda bulunarak mevzuyu irdelemiş... efenim nedir olayı? diye soruları yanıtlamak mümkün ancak spoiler verme kaygısını da güttüğümüzden üstü kapalı, Indiana Jones amcamızın bu sefer uzaylı-ufo-medeniyetler ekseninde macerasını yaşanıdığını ifade edebiliriz. (Gerçi koca film boyunca bi uzaylı kafatasını taşımak ve bunun çeşitli nimetlerinden faydalanmakta nasip oldu amıcaya :D ) Vel hasıl, izlenmesi kolay, akıcı bir kurguya sahip, Harrison Ford abimizin güzel oyunculuğu ile de gayet keyifli bir film olmuş... 7/10

Microsoft Ürünlerinde Action Pack Lisans Çözümü

Eğer Microsoft Çözüm Ortaklığı anlaşmanız var ise çeşitli lisanslama avantajlarından faydalanma şansınız var... Action Pack Lisans çözümü de bunlardan birisi... konuyla ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için buradaki adresi ve içerik içinse burasını kullanabilirsiniz ... İşe yarıyor.