Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

jerry maguire (1996)

İnsan hayatına dair naif, sade, gerçek mesajları yalın ve güzel bir hikaye ile sunan harbiden başarılı bir film... İzlerken çok keyif aldığımı, kendime çok sağlam çıkarımlar yaptığımı, oyuncuları ve yönetmeni içten içe tebrik ettiğimi itiraf etmeliyim... Tvde (Cnbce) seyretmeme rağmen hoş dakikalar geçirdim, siz daha fazlasını isteyenlerdenseniz ; direk DVD sini veya DVDRip DivX versiyonunu edinmelnizi tavsiye ediyorum. Filme Jerry Maguire 'nin mentorlüğü rolündeki amıcanın lafları takdire şayan, burdan da paylaşmak istedim... "the key to this business is personal relationships." "roll with punches. tomorrow is another day." "unless you love everybody, you can't sell anybody" ve en güzeli;" i have failed as much as ı have succeeded. but i love my life. i love my wife. and ı wish you my kind of success ." Boşuna mutluluk için 3 temel şart mevcuttur diye söylememişler; 1. Sevdiğiniz işi yapacaksınız 2. Sevdiğiniz yerde yaşayacaksınız. 3.

no country for old men - sucks

Efenim şimdi Oscar almış bir film olabilirsiniz, ancak bu bütün sinema izleyicilerine hitap ediceksiniz manasına gelmez... Son dönemde nedense izlediğim oscar almış ve eleştirmenlerce beğenilen yapımlar bende hayalkırıklığından öteye geçemiyor.... no country for old men adlı yapımda aynen bu şekilde... Açıkçası hiçbir amacı olmadan film çekmek ve bununla oscar almak nasıl olur derseniz, ahanda size karşılığı... Konu, Gelişim, Oyunculuk, Senaryo... Bana kalırsa sinematikle ilgili benim temel beğenilerimin tamamında sınıfta kalmıştır . 2 saatinizi boşa harcamak istemiyorsanız, benim gibi sonunda nolcak lan acaba diye izleyin efendim. Çünkü hiçbir halt olmuyor... (Tabirimi mazur görün)Öle mal mal bakıyorsunuz bitiş jeneriğine :( Çılgın Dersane Kampta filminden bile kötü, o kadar diyim size... Kıssadan hisse; Uzak Durun!

Into the Wild

Efenim filmimiz biyografi - belgesel tadında bişi... Baktığınızda kendini bayıra vurmuş bir amerikan gencinin hiyakesini anlatmakta... Sanatsal olarak bu tarzda yapımlara ilgi gösteren entellektüel ve varoluşçuluğu sorgulayan tipler için çekildiği her halinden belli... 2,5 saatlik süresi ile "-ulen dağda bayırda ormanda ne bulmuşlar anlatacak bu kadar ?" diye başlangıçta kendi kendinize sorduruyor... Açıkçası elle tutulur bir mesaj da bulamadım... Adamın anası babası çocukluğunda kavga etmiş, işte bu amıca da bunlara üzülmüş, sonra 24.000$ ı açlara bağışlayıp, kalanını da bi güzel yaktıktan sonra kah kanolarla, kah otostoplarla orda burda gezmiş... Gezmiş de nolmuş lan dediğinizi duyar gibiyim...? Sizinde 2,5 saat vakit kaybetmenize gerek yok. Amca Koca geyiği vuruyo, sonra pişman oluo, yemio canım hayvanı, mundar edio... En sonunda da açlıktan hakkın rahmetine kavuşuyor. (Başka alternatif son olsa idi zaten şaşardım.) Vel hasıl ben bile ilerlete ilerlete zor dayandım, siz ya

John Rambo

Kahramanımızı en son Afganistan - Rusya savaşında, Ok ve Yay ile Helikopter indirirken bırakmıştık... Yeni Rambo'da Hikaye bu kez çok uzak bir coğrafya olmayan Burma'da geçiyor... Dünya gündemine yıllardır süren iç savaş ile oturan Burma, bu kez kahramanımız için doğal bir film platformuna dönüşmüş... Genel karakteristik olarak: " Tek Kişilik Ordu = John Rambo " bakış açısını ilk dakikadan itibaren hissettiğimiz serinin son yapımında, yılların Slyvester "Amcamıza" hoyratça davrandığını gözlemliyoruz... (Nerdee o eski Karların içinde Antreman yapan Rocky :) ) Aslında senaryo, kurgu, yapım notlarına dair anektotları daha fazla paylaşmak isterdim ama olayın nerelere geldiğini özetlemek için burayı incelemeniz, film hakkındaki yorumları daha rahat yapmanıza yol haritası olabilir.